Oto sanayisi genellikle “erkek işi” olarak bilinse de, Bayburt’ta 59 yaşındaki Hatice Kırlangıç, bu algıyı yıkarak 25 yıldır eşiyle birlikte oto kaportacılığı yapıyor. Eşine destek olmak için başladığı bu zorlu işte, sadece bir çırak olmanın ötesine geçerek örnek bir hayat arkadaşı olduğunu gösteriyor.
Eşine Destek Olmak İçin Başladı
Hatice Kırlangıç’ın sanayideki serüveni, 40 yıllık hayat arkadaşı 64 yaşındaki Mehmet Kırlangıç’ın rahatsızlanmasıyla başladı. Kalp ameliyatı geçiren ve bel fıtığı tedavisi gören eşini yalnız bırakmak istemeyen Hatice Hanım, işin başına geçerek ona destek olmaya karar verdi. Gençlere seslenerek “Eşinizi ilk yokuşta bırakıp kaçmayın, destek olun. Hayat müşterektir.” sözleriyle önemli bir mesaj veriyor.
Aslen Yozgatlı olan Kırlangıç çifti, 40 yıl önce Bayburt’a yerleşti. Mehmet Kırlangıç, o dönem 24 yaşındayken Eski Sanayi Sitesi’nde oto tamir dükkanı açarak geçimini sağlamaya başladı.
25 Yıllık Fedakarlık ve Çalışkanlık
40 yıldır sanayide oto tamiri yapan Mehmet Kırlangıç, ağır iş şartları nedeniyle sağlığından oldu. Kalp ameliyatı geçirmesinin ardından bir süre çalışamayınca, en büyük destekçisi eşi Hatice Kırlangıç oldu.
İyileştikten sonra işinin başına dönen eşini bir an olsun yalnız bırakmayan Hatice Hanım, sabahın erken saatlerinde eşiyle birlikte dükkana gidiyor ve 25 yıldır gece geç saatlere kadar birlikte mesai yapıyorlar. Tamirhanede yemek pişirmekten bulaşık yıkamaya, soba için odun kırmaktan müşterileri ağırlayıp çay ikram etmeye kadar birçok işi titizlikle yerine getiriyor.
“Eşimin Bir Dağ Gibi Arkasındayım”
Tamirhanede eşinin yemeğini hazırlayan, çayını demleyen Hatice Kırlangıç, aynı zamanda işlerine de yardım ediyor. 40 senelik hayat arkadaşının arkasında “bir dağ gibi” durduğunu belirten Kırlangıç, “Aslen Yozgatlıyız, 40 senedir Bayburt’ta yaşıyoruz. Eşim 25 sene önce rahatsızlandı, kalp ameliyatı geçirdi, bel fıtığı tedavisi gördü. Ben de yardım etmek zorunda kaldım. Yeri geliyor çıraklık yapıyorum, yeri geliyor yemeğini, çayını hazırlıyorum, yardımcı oluyorum. Bir dağ gibi arkasındayım.” diyerek eşine olan desteğini dile getiriyor.
Müşterilerin Şaşkınlığı ve Hatice Kırlangıç’ın Mesajı
Sanayi işinin toplumda genellikle erkeklere özgü bir meslek olarak görüldüğünü ifade eden Kırlangıç, dükkana gelen müşterilerin kendisini görünce şaşırdıklarını belirtiyor. Yeni evlenen ve evlenmeyi düşünen gençlere de tavsiyelerde bulunarak, “Gençlere sesleniyorum, eşinizi ilk yokuşta bırakıp kaçmayın, destek olun. Hayat müşterektir. Buraya gelenler, beni burada görenler bayağı bir şaşırıyor.” şeklinde konuşuyor.
Sanayide Gelişen Okuma ve Sürüş Becerileri
Hatice Kırlangıç, sanayide çalışmaya başladıktan sonra hayatına birçok olumlu katkı sağladığını belirtiyor. Ehliyet sınavına girerek kazandığını ve bu süreçte yavaş olan okuma hızının da geliştiğini söylüyor. Eşiyle birlikte birçok zorluğun üstesinden geldiklerini vurgulayan Kırlangıç, “Burası bana ciddi anlamda çok iyi geldi, çok şey kattı. Okumam çok yavaştı, okumamı geliştirdim. Ehliyet sınavına girdim, sınavı kazandım. Arabayı güzel sürüyorum, sanayinin araba sürmeme çok faydası oldu, şoförlüğüm ilerledi.” ifadelerini kullanarak, bu deneyimin kendisine kattığı kişisel gelişimi anlatıyor.
Mehmet Usta Eşiyle Gurur Duyuyor
Mehmet Kırlangıç da eşinin sadece sanayide çıraklık yapmakla kalmayıp, yemeklerini ve çaylarını da hazırladığını dile getirerek eşiyle gurur duyduğunu ifade ediyor. Dükkana gelen müşterilerin ilk başlarda eşini görünce şaşırdıklarını ancak zamanla herkesin bu duruma alıştığını belirtiyor.
Çırak bulmakta zorlandıkları için eşiyle yola devam etmek zorunda kaldıklarını vurgulayan Mehmet Usta, “40 yıldır evliyiz, eşim 25 yıldır bana sanayide yardım ediyor, birlikte çalışıyoruz. Yemek yapıyor, çayımızı çorbamızı hazırlıyor. Ben kendisiyle gurur duyuyorum. Tanıyanlar şaşırmıyor ama yabancılar görünce çok şaşırıyor. Biz de durumu açıklıyoruz, çırak bulamadığımızdan dolayı eşim 25 yıldır yardım ediyor diyoruz. Eşimden memnunum, gelen müşteriler titizliğinden, yaptığı işten son derece memnun. Bir sıkıntımız yok.” sözleriyle eşine olan memnuniyetini ve minnettarlığını dile getiriyor. Hatice Kırlangıç’ın öyküsü, azmin, fedakarlığın ve hayat arkadaşlığına verilen değerin güzel bir örneği olarak öne çıkıyor.
