Reem Nöropsikiyatri Merkezi’nin kurucusu Nörolog Dr. Mehmet Yavuz, modern ilişkilerin temel meselelerinden biri olan dijital kıskançlığa dair değerli bakış açılarını paylaşıyor.
Kusursuz görünen fotoğraflar ve mükemmel tasvir edilen yaşamlar… Burası bir masal diyarı değil, sosyal medya evreni. Sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle birlikte hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını kim tahmin edebilirdi ki?
Sosyal yaşantımızdan ruh halimize kadar her alanda belirleyici bir rol üstlenen sosyal medya, özellikle ikili ilişkilerde yepyeni bir sorun alanının ortaya çıkmasına zemin hazırladı: dijital kıskançlık.
Sosyal Medya İlişkilerin Temelini Sarsıyor
Yeni insanlarla tanışmak için verimli bir araç gibi görünen sosyal medya, aynı zamanda kadın ve erkek arasındaki ilişkilerde ciddi yıpranmalara yol açabiliyor. Sosyal medyanın hayatımızın bu denli vazgeçilmez bir parçası olmadan önce, çiftler genellikle telefon aracılığıyla haberleşirken, iletişim araçlarının çeşitlenmesi hayatımıza dijital kıskançlık kavramını getirdi.
Geçmişte çiftler kıskançlık hissetseler bile bu duyguyu genellikle gizlemeye çalışırlardı. Ancak günümüzde bu kıskançlık, çiftlerin birbirlerini kısıtlamasına, yoğun tartışmalara girmesine ve hatta ilişkinin sonlanmasına bile neden olabiliyor.
Akıllı telefonlar sayesinde insanlar nerede olurlarsa olsunlar kendilerini rahatlıkla ifade edebiliyorlar. Gittikleri yerler, yedikleri yemekler, giydikleri kıyafetler ve paylaştıkları fotoğraflar bile çiftler arasında kıskançlık kaynağına dönüşebiliyor. İnsanların tüm bu paylaşımlarının ardında yatan temel sebep ise onaylanma ve beğenilme arzusudur.
Yapılan araştırmalar, ciddi bir ilişkisi olan bireylerin bile sosyal medya platformları (eş arama, flört veya arkadaşlık siteleri gibi) aracılığıyla yeni insanlarla tanışıp yakınlaşabildiğini ortaya koyuyor.
Sosyal ağlarda geçirilen zamanın artması ve bu mecraların hatalı kullanılması, evli veya ciddi beraberliği olan çiftler arasında iletişimin azalmasına, güvensizliğe, anlaşmazlıklara ve hatta boşanmalara bile zemin hazırlayabiliyor.
Dijital Kıskançlık Kadınlarda Daha Yoğun Yaşanıyor
Çiftler her ne kadar kadın erkek ilişkilerinde güven duygusunun en önemli unsur olduğunu dile getirse de, kontrol etme eğilimi çoğu zaman bu düşüncenin önüne geçebiliyor.
Erkekler genellikle eşlerinin veya sevgililerinin hesap şifrelerini bilmek isterken, kadınların büyük bir kısmı partnerlerinin karşı cinsle olan arkadaşlıklarına pek sıcak bakmadıklarını belirtiyor. Dijital medyanın hayatımıza girmesiyle birlikte, birçok çiftin gözünde karşı cins, sizi ele geçirmeye çalışan potansiyel bir tehdit unsuru haline gelebiliyor.
Sosyal Medya Kullanırken Nelere Dikkat Edilmeli?
Sosyal medya kullanırken sanal iletişimin, gerçek iletişimin önüne geçmemesi büyük önem taşıyor. Günlük yaşamımızı adeta kuşatan sosyal medya, yüz yüze iletişimi gölgede bırakabiliyor.
Birbirlerine zaman ayırmak yerine sosyal medyanın çekici dünyasına kapılan çiftler, zamanla birbirlerinden uzaklaşıyor ve aralarındaki iletişim bağı zayıflıyor. Kıskançlık ve güvensizlik gibi sorunları çözmenin en etkili yolu, çiftlerin birbirleriyle açıkça iletişim kurması ve kaliteli zaman geçirmesidir.
Elbette iletişimin sadece konuşmaktan ibaret olmadığını, aynı zamanda aktif dinlemeyi de içerdiğini unutmamak gerekir. Çünkü böylesi bir yaklaşım ve tutum, ilişkileri yıkan değil, aksine daha da sağlamlaştıran bir eylemdir.