L’Oréal, Fortune tarafından hazırlanan “Avrupa’nın En Yenilikçi Şirketleri” listesinde zirveye yerleşerek inovasyon vizyonu ve dijital dönüşümdeki öncü çalışmalarıyla dikkatleri üzerine çekti.
Fortune’un bu yıl ilk kez yayımladığı “Avrupa’nın En Yenilikçi Şirketleri” sıralamasında L’Oréal, listenin en tepesinde yer almayı başardı. Bu prestijli liste, Avrupa’nın 21 farklı ülkesinden 300 ileri görüşlü şirketi bir araya getiriyor.
Fortune ve veri analizi şirketi Statista iş birliğiyle oluşturulan “Avrupa’nın En Yenilikçi Şirketleri” listesine L’Oréal’in liderlik etmesi, şirketin güzellik teknolojileri alanındaki çığır açan çalışmalarını, bilim temelli inovasyon anlayışını, yaratıcı pazarlama stratejilerini ve kapsayıcı, girişimci kurum kültürünü adeta tescilledi.
L’Oréal CEO’su Nicolas Hieronimus, bu önemli başarıyla ilgili yaptığı açıklamada şu sözlere yer verdi: “Şirketimizin Fortune tarafından Avrupa’nın en yenilikçi şirketi olarak onurlandırılmasından büyük bir gurur duyuyoruz. Bu saygın ödül, bilimin, teknolojinin ve üretkenliğin beslediği inovasyonun sadece küresel başarı için değil, aynı zamanda ekiplerimizin olağanüstü yetenekleri ve adanmışlığı için de ne kadar kritik olduğunun somut bir kanıtı. Onların cesareti, tutkusu ve girişimci ruhu sayesinde bu başarıya ulaşmak mümkün oldu.”
Cilt Sağlığında L’Oréal’in Dönüştürücü Bakış Açısı
Yapılan açıklamaya göre, şirket güzelliğin sadece dış görünüşten ibaret olmadığını vurgulayan Longevity Integrative Science yaklaşımıyla cilt sağlığı alanında yepyeni bir dönemi başlatıyor. Bu yaklaşım, cilt hücrelerinin biyolojik yaşlanma nedenlerine odaklanarak daha uzun süre sağlıklı kalmalarını hedefliyor. Şirketin geliştirdiği Longevity AI Cloud, yaşlanmanın biyolojik kodlarını analiz ederek yaş alma sürecini daha şeffaf bir hale getirirken, Lancôme Cell BioPrint cihazı ise ev ortamında laboratuvar hassasiyetinde cilt analizi yapma imkanı sunuyor. Böylece kullanıcılar, ciltlerinin biyolojik durumunu daha iyi anlayarak kişiye özel ve doğru bakım önerilerine kolayca ulaşabiliyor.
Markanın yenilikçi ruhu, geliştirdiği yeni nesil içeriklerle de kendini açıkça gösteriyor. Melasyl, ciltteki lekelenmelere karşı tüm cilt tonlarında etkili sonuçlar sunarken; UVMUNE 400 ise ultra uzun UVA ışınlarına karşı sunduğu ileri düzey koruma ile son 30 yılın en önemli güneş koruyucu inovasyonları arasında yerini alıyor.
Şirketin dijital dönüşüm yolculuğu, kişiselleştirilmiş güzellik deneyimlerine öncülük eden servislerle daha da güçleniyor. Beauty Genius, yapay zeka destekli bir güzellik danışmanı olarak kişiye özel teşhis ve bakım önerileri sunarken; La Roche-Posay Spotscan+Coach uygulaması ise hem cilt sağlığına hem de psikolojik iyi oluşa bütüncül bir destek sağlıyor. Calm uygulamasıyla entegre çalışan bu sistem, meditasyon, uyku desteği ve nefes egzersizleriyle kullanıcıların yaşamlarına değer katıyor.
L’Oréal ile Güzelliğin Geleceği: Akıllı, Dijital, Sorumlu ve Sürdürülebilir
Açıklamaya göre, güzellik alışkanlıklarını teknolojiyle yeniden şekillendiren şirket, geliştirdiği akıllı cihazlarla hem profesyonellere hem de nihai kullanıcılara ilham veriyor. AirLight Pro, saç kurutma deneyimini kızılötesi ışık teknolojisiyle baştan tanımlarken; Colorsonic, saç boyama işlemini evde kolay ve profesyonel bir hale getiriyor. Water Saver ise kuaför salonlarında yüzde 69’a varan su tasarrufu sağlayarak sürdürülebilirlik çabalarına önemli bir katkı sunuyor.
Pazarlama alanında da sınırları zorlayan şirket, içerik üretimini yapay zeka destekli yaratıcılıkla birleştiriyor. CreAltech laboratuvarı, NVIDIA, Google, Adobe ve OMI gibi teknoloji devleriyle iş birliği içinde çalışarak binlerce özgün ve platforma uygun içerik üretiyor. Meta iş birliğiyle hayata geçirilen New Codes of Beauty Creator Program ise artırılmış gerçeklik, 3D ve yapay zeka alanlarında üretim yapan yeni nesil içerik üreticilerini destekliyor ve geleceğin dijital yaratıcılıklarına yön veriyor.
İnovasyonu sadece teknolojiyle sınırlamayan şirket, insan odaklı yaklaşımını sosyal sorumluluk projeleriyle de pekiştiriyor. 2013 yılında başlatılan Share & Care Programı, dünya genelindeki tüm L’Oréal çalışanlarına sağlık, finansal güvence ve psikolojik destek sunarak kurum içi refahın sürdürülebilirliğini sağlıyor. Bu, şirketin sadece ürünleriyle değil, aynı zamanda çalışanlarına verdiği değerle de fark yarattığının açık bir göstergesi.
İnovasyon Liderlerini Belirleyen Üç Temel Kriter
Fortune’un “Avrupa’nın En Yenilikçi Şirketleri” listesi, üç ana kriter doğrultusunda oluşturuluyor: Ürün inovasyonu, şirketin sunduğu ürün ve hizmetlerin kalitesine, benzersizliğine ve kullanıcı üzerindeki etkisine dayanıyor. Süreç inovasyonu, tedarik zincirinden satışa kadar şirket içi işleyişteki yenilikçi uygulamaları kapsıyor. İnovasyon kültürü ise kurum içinde girişimciliği, yaratıcılığı ve hızlı uygulamayı destekleyen yapıyı esas alıyor. L’Oréal’in bu üç alandaki başarısı, şirketi zirveye taşıyan temel etkenler olarak öne çıkıyor.
